ADNAN POLAT, AZİZ YILDIRIM'IN EMİR SUBAYI! SEKS VE KOKAİN İDDİALARINDA YA İFTİRAYA ALET OLUYOR, YA DA YAŞADIKLARINI ANLATIYOR
Galatasaray başkanı hakkında ağır yazılar yazan, ancak Polat'ın NTV de açıkladığı RUSYA'DAKİ SEKS VE UYUŞTURUCU PARTİSİ iddiaları ile iligili kendisinin en küçük bir imada bulunmadığını belirten HINCAL ULUÇ, Polat'ın bunu gündem değiştirmek için yaptığını, BUNUN DA İKİ ANLAMA GELECEĞİNİ yazdı.. ULUÇ, Polat'ın TEK RAKİBİMİZ F.BAHÇE açıklamasını ise AZİZ YILDIRIM'A YAKINLAŞMA GÖSTERİSİ.. TEK SENİ TANIYORUM MESAJI olarak yorumlayarak POLAT, YILDIRIM'IN EMİR SUBAYI dedi.. İŞTE ULUÇ'UN YAZISI
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, katıldığı programda sizi de hedef alan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Polat'ın açıklamalarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Çok çirkin açıklamalarda bulundu. Yer ve zaman göstererek bir senaryo anlattı. '1992'de Moskova'da uyuşturucu ve seks partisine katılmış.' Bu olayı da etrafa ben anlatıyormuşum.
Bu kadar bir çirkin olayı Adnan Polat'ın söyleyebileceğini aklım hayalim almıyor. Bunca yıllık arkadaşım, enseye tokat arkadaşım... Böyle bir şeyi duyar duymaz telefon açıp 'Hıncal bu nedir' diye bana sorardı. Ben de ona "Böyle şeylere inanmaya utanmıyor musun!" derdim.
Bu senaryo ile ilgili herhangi bir iletişim organında ne bir kelime yazdım, ne de bir kelime söyledim; buna internet dahil, telefon mesajları dahil... Çevremdeki arkadaşlarım, dostlarımın hepsi de Adnan Polat'ın müşterek dostları. Bir tanesini göstersin bakayım 'Hıncal şunu anlatmış" desin.
Ben böyle bir şeyi bir kere duydum. O da Adnan Polat'ın ağzından. İlk defa duydumbu senaryoyu. "Hıncal anlatıyormuş" demek gerçekten çok ayıp ve çirkin bir iftira.
Tekrar söylüyorum; Adnan Polat bu senaryoyu bütün ayrıntılarıyla açıklamış. O zaman iki ihtimal var; 1. Ya birisi 'Böyle dedikodular var' diye anlattı buna. O birisini açıklaması lazım ki onun üstüne gidelim. Çünkü benim adım geçiyor işin içinde. Bu pislikler zerre kadar beni ilgilendirmez. Adım geçmese umursamazdım.
2. Eğer böyle birisi yoksa bu kadar ayrıntılı bir senaryoyu Adnan Polat'ın yazması için bunun bir itiraf olmasıgerekir.
Kendi yaptı biliyor, zannediyor ki biz de biliyoruz, onun için 'Ben önceden söyleyeyim de onların ağzını kapatayım' taktiğini uyguluyor.
Başka şey aklıma gelmiyor. Ya birisinin benim hakkımda çok çirkin iftirasına alet oluyor. Açıklasın! Ya da yaşadığı bir olayı itiraf ediyor.
Ben Adnan Polat ile Adnan Sezgin arasında ne olduğu konusunda tek kelimelik imada dahi bulunmadım. Ama hep sordum. 'Camianın bu kadar nefret ettiği bir adamı ısrarla iş başında tutman için bir sebep mi var, aranızda bir sır mı var!' diye.
Haldun'a "Adnan'ı göndereceğim" diye söz verdin. "Onun yerine adam bul" dedin. Haldun gitti, Lütfi Arıboğan ile konuştu.
Lütfi kabul etti. Adnan Polat, "Harika, ben Lütfi ile konuşurum" dedi. Konuşmadı! Haldun'u istifaya davet etti.
Tam tersini yaptı. Yani Adnan Sezgin, Adnan Polat için o kadar kıymetli. Oysa Adnan Sezgin'in o kadar kıymetli bir adam olmadığını bütün Türkiye, özellikle Galatasaray camiası çok iyi biliyor. Camiada Adnan Sezgin'i sevenbaşka bir insan yok. O zaman "Nedir bu Adnan Sezgin ısrarının iç yüzü" diye soruyorum ben sadece... "Bilmediğimiz bir şey mi var?" "Aranızda bilmediğimiz bir şey mi var? Bir sır mı var" sorusundan '1992'de Rusya'da genç Slav kızlarıyla kokainli parti' senaryosu arasındaki ilişkiyi anlamak mümkün değil.
İLK KEZ TELEVİZYONDAN DUYDUM -
Aslında birçok kişi böyle bir senaryodan habersizdi. O yüzden de başkan Polat'ın bu senaryoları tüm detaylarıyla anlatması gerçekten çok ilginçti.
Ben de habersizdim. Adnan, televizyonda söylediği zaman şoke oldum. Bir de bu dedikoduyu yayan kişi benim!
Düşünebiliyor musunuz? Duyduğumda şoke olduğum dedikoduyu ben yayıyormuşum!.. -Polat, yaptığı diğer açıklamalarda Fenerbahçe'yi rakip aldığını ve geçmek istediklerini söyledi. Bu doğru bir strateji mi? Adnan Polat son zamanlarda "Biz Aziz Yıldırım ile arkadaşız" diyor. Bence Aziz Yıldırım'ın arkadaşı değil emir subayı.
Yani bu da bir Aziz Yıldırım'a yakınlaşma tavrı. "Ben sadece seni rakip tanıyorum" ifadesindeki 'rakibi' çıkar "Ben sadece seni tanıyorum" demek bu aslında!..
FATİH'İN TRANSFERİ TAKTİKSEL -
Transfer sezonunu en yoğun geçiren Beşiktaş kadrosuna son olarak Fatih Tekke'yi kattı. Rotasyonu çok tartışma yaratan Schuster, Fatih'in katılımı ile oyuncu seçiminde zorlanmaya devam edecek gibi görünüyor!..
Fatih Tekke'nin önemli yanı santrfor oluşu değil, Türk pasaporta sahip oluşu. Çünkü Schuster'i, yabancı oyucu sınırlaması tercihlere zorluyor. Bu tercihleri maç içindeki taktiklere göre yapacak. Savunma ağırlıklı oynanması gereken maçlarda iyi yabacıları savunmada kullanacak. O zaman ileride Türk oyuncu oynatmak lazım.
İleriye gelmeden hücumcu kontenjanın dolarsa Bobo'yu oynatamazsın. Bobo'yu oynatamadığın zaman Fatih Tekke'yi oynatman lazım. Nobre'nin ne olacağı belli değil. Bazen oynuyor bazen ise hiç oynamıyor. Aurelio da öyle, taktiksel. Normal koşullarda Fatih ve Aurelio'yu Beşiktaş'a almazdım. Ama ikisi de Türk pasaportu taşıdıkları için bu tür tercihlerde rahatlıkla oynayabilecek ve verilen görevi yapabilecek insanlar. Bunlar taktik transferler ve doğru. -Atletizmde Kıtalararası Kupa koşuldu. Nevin ve Aslı dördüncü, Elvan ise beşinci oldu. Beklenen derecelerin altında kaldılar; bunu neye bağlıyorsunuz? Elvan'ın aldığı sonuç normal. Elvan'ın Avrupa Şampiyonluğu tam 'Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler' hesabıydı. Afrikalıların koşmadığı her yarışı Elvan kazanır. Afrikalılar koştuğu zaman ise işte böyle olur. Kenyalıları ve Etiyopyalıları geçmek zor.
Nevin 100 metre engelli yarışını kazanabilirdi. Onun kazanabileceği bir hızla koşulmuş. Ama kaç yarış yaptı Nevin?
Bir ona bakmak lazım. Bir de onu geçen 3 atletin kaç yarış yaptığına bakmak lazım.
İlk 3'te olanlar hemen hemen her hafta Diamond Lig'de yarıştılar. Nevin'in ise yarış sayısı üçü geçmiyor. Böyle olduğu zaman tabii fazla koşanlar çok büyük avantaj sağlıyorlar.
Biz atletlerimizi nadasa çekmeyemeraklıyız. Nedense!.. Bir türlü yarıştırmıyoruz.
Nevin'den eğer uluslararası alanda başarı istiyorsak ki bunun ilk hedefi 2012 Londra Olimpiyatları... Nevin'i bütün rakipleri gibi her hafta bir uluslararası yarışta koşmasını sağlamamız lazım. Yoksa senede 2 yarışla atlet olunmaz.
* * *
FUTBOLCULAR HAREKETE GEÇMELİ
Transferin sona ermesine bir gün kala Atletico Madrid, Galatasaray ve Arda Turan üçgeninde ilginç bir trafik yaşandı. 11 milyon euro'luk teklif faksı var ama teklifi yapanlar ortada yoktu. Onunla ilgili İspanya'dan gelen haberlere göre; bu transfer bir tezgâh. Atletico Madrid Kulübü ile profesyonel menajerler arasındaki bir tezgah. Bu tezgahları menajerler çok kuruyorlar. Ben Atletico Madrid'in, Arda'ya ciddi bir teklif yaptığını düşünmüyorum. -Galatasaray, transferin son gününde Misimoviç ve İnsua gibi iki güçlü isimi kadrosuna kattı. Bu iki futbolcu Galatasaray'daki sorunları çözebilir mi? Galatasaray'ın elinde geçen sene Türk futbol tarihinin en iyi kadrolarından biri vardı. Ama hiçbir şey yapmadı.
Fenerbahçe'nin 10 puan arkasında bitirdi, Avrupa'da da hiçbir şey yapamadı.
Bu sene de iyi bir kadro vardı elinde. Karpaty gibi Avrupa futbolunda adı geçmeyen bir takımı, yenemeyerek elendiler. Yani işin başında Rijkaard olduğu zaman kadroda onun ya da bunun olması beni bir Galatasaraylı olarak heyecanlandırmıyor. Dünya karmasını versen adamın eline yapacağı bir şey yok.
Galatasaray'ın tıpkı o hocasız olduğu dönemde ağabeyler olarak Hakan Şükür ve Hasan Şaş'ın takıma el koyup, şampiyon yaptıkları gibi bir futbolcu hareketine ihtiyacı var. Çocuklar birlik olursa 'Arkadaşlar biz Galatasaray'ız.
Kenar ne olursa olsun bizim canla başla oynamamız lazım' havasına girerlerse bir şeyler yapabilirler.
Ama Rijkaard gibi hocalık özürlü bir adam ile transferin bir fayda getireceğine inanmıyorum.
Galatasaray başkanı hakkında ağır yazılar yazan, ancak Polat'ın NTV de açıkladığı RUSYA'DAKİ SEKS VE UYUŞTURUCU PARTİSİ iddiaları ile iligili kendisinin en küçük bir imada bulunmadığını belirten HINCAL ULUÇ, Polat'ın bunu gündem değiştirmek için yaptığını, BUNUN DA İKİ ANLAMA GELECEĞİNİ yazdı.. ULUÇ, Polat'ın TEK RAKİBİMİZ F.BAHÇE açıklamasını ise AZİZ YILDIRIM'A YAKINLAŞMA GÖSTERİSİ.. TEK SENİ TANIYORUM MESAJI olarak yorumlayarak POLAT, YILDIRIM'IN EMİR SUBAYI dedi.. İŞTE ULUÇ'UN YAZISI
Galatasaray Başkanı Adnan Polat, katıldığı programda sizi de hedef alan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Polat'ın açıklamalarıyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Çok çirkin açıklamalarda bulundu. Yer ve zaman göstererek bir senaryo anlattı. '1992'de Moskova'da uyuşturucu ve seks partisine katılmış.' Bu olayı da etrafa ben anlatıyormuşum.
Bu kadar bir çirkin olayı Adnan Polat'ın söyleyebileceğini aklım hayalim almıyor. Bunca yıllık arkadaşım, enseye tokat arkadaşım... Böyle bir şeyi duyar duymaz telefon açıp 'Hıncal bu nedir' diye bana sorardı. Ben de ona "Böyle şeylere inanmaya utanmıyor musun!" derdim.
Bu senaryo ile ilgili herhangi bir iletişim organında ne bir kelime yazdım, ne de bir kelime söyledim; buna internet dahil, telefon mesajları dahil... Çevremdeki arkadaşlarım, dostlarımın hepsi de Adnan Polat'ın müşterek dostları. Bir tanesini göstersin bakayım 'Hıncal şunu anlatmış" desin.
Ben böyle bir şeyi bir kere duydum. O da Adnan Polat'ın ağzından. İlk defa duydumbu senaryoyu. "Hıncal anlatıyormuş" demek gerçekten çok ayıp ve çirkin bir iftira.
Tekrar söylüyorum; Adnan Polat bu senaryoyu bütün ayrıntılarıyla açıklamış. O zaman iki ihtimal var; 1. Ya birisi 'Böyle dedikodular var' diye anlattı buna. O birisini açıklaması lazım ki onun üstüne gidelim. Çünkü benim adım geçiyor işin içinde. Bu pislikler zerre kadar beni ilgilendirmez. Adım geçmese umursamazdım.
2. Eğer böyle birisi yoksa bu kadar ayrıntılı bir senaryoyu Adnan Polat'ın yazması için bunun bir itiraf olmasıgerekir.
Kendi yaptı biliyor, zannediyor ki biz de biliyoruz, onun için 'Ben önceden söyleyeyim de onların ağzını kapatayım' taktiğini uyguluyor.
Başka şey aklıma gelmiyor. Ya birisinin benim hakkımda çok çirkin iftirasına alet oluyor. Açıklasın! Ya da yaşadığı bir olayı itiraf ediyor.
Ben Adnan Polat ile Adnan Sezgin arasında ne olduğu konusunda tek kelimelik imada dahi bulunmadım. Ama hep sordum. 'Camianın bu kadar nefret ettiği bir adamı ısrarla iş başında tutman için bir sebep mi var, aranızda bir sır mı var!' diye.
Haldun'a "Adnan'ı göndereceğim" diye söz verdin. "Onun yerine adam bul" dedin. Haldun gitti, Lütfi Arıboğan ile konuştu.
Lütfi kabul etti. Adnan Polat, "Harika, ben Lütfi ile konuşurum" dedi. Konuşmadı! Haldun'u istifaya davet etti.
Tam tersini yaptı. Yani Adnan Sezgin, Adnan Polat için o kadar kıymetli. Oysa Adnan Sezgin'in o kadar kıymetli bir adam olmadığını bütün Türkiye, özellikle Galatasaray camiası çok iyi biliyor. Camiada Adnan Sezgin'i sevenbaşka bir insan yok. O zaman "Nedir bu Adnan Sezgin ısrarının iç yüzü" diye soruyorum ben sadece... "Bilmediğimiz bir şey mi var?" "Aranızda bilmediğimiz bir şey mi var? Bir sır mı var" sorusundan '1992'de Rusya'da genç Slav kızlarıyla kokainli parti' senaryosu arasındaki ilişkiyi anlamak mümkün değil.
İLK KEZ TELEVİZYONDAN DUYDUM -
Aslında birçok kişi böyle bir senaryodan habersizdi. O yüzden de başkan Polat'ın bu senaryoları tüm detaylarıyla anlatması gerçekten çok ilginçti.
Ben de habersizdim. Adnan, televizyonda söylediği zaman şoke oldum. Bir de bu dedikoduyu yayan kişi benim!
Düşünebiliyor musunuz? Duyduğumda şoke olduğum dedikoduyu ben yayıyormuşum!.. -Polat, yaptığı diğer açıklamalarda Fenerbahçe'yi rakip aldığını ve geçmek istediklerini söyledi. Bu doğru bir strateji mi? Adnan Polat son zamanlarda "Biz Aziz Yıldırım ile arkadaşız" diyor. Bence Aziz Yıldırım'ın arkadaşı değil emir subayı.
Yani bu da bir Aziz Yıldırım'a yakınlaşma tavrı. "Ben sadece seni rakip tanıyorum" ifadesindeki 'rakibi' çıkar "Ben sadece seni tanıyorum" demek bu aslında!..
FATİH'İN TRANSFERİ TAKTİKSEL -
Transfer sezonunu en yoğun geçiren Beşiktaş kadrosuna son olarak Fatih Tekke'yi kattı. Rotasyonu çok tartışma yaratan Schuster, Fatih'in katılımı ile oyuncu seçiminde zorlanmaya devam edecek gibi görünüyor!..
Fatih Tekke'nin önemli yanı santrfor oluşu değil, Türk pasaporta sahip oluşu. Çünkü Schuster'i, yabancı oyucu sınırlaması tercihlere zorluyor. Bu tercihleri maç içindeki taktiklere göre yapacak. Savunma ağırlıklı oynanması gereken maçlarda iyi yabacıları savunmada kullanacak. O zaman ileride Türk oyuncu oynatmak lazım.
İleriye gelmeden hücumcu kontenjanın dolarsa Bobo'yu oynatamazsın. Bobo'yu oynatamadığın zaman Fatih Tekke'yi oynatman lazım. Nobre'nin ne olacağı belli değil. Bazen oynuyor bazen ise hiç oynamıyor. Aurelio da öyle, taktiksel. Normal koşullarda Fatih ve Aurelio'yu Beşiktaş'a almazdım. Ama ikisi de Türk pasaportu taşıdıkları için bu tür tercihlerde rahatlıkla oynayabilecek ve verilen görevi yapabilecek insanlar. Bunlar taktik transferler ve doğru. -Atletizmde Kıtalararası Kupa koşuldu. Nevin ve Aslı dördüncü, Elvan ise beşinci oldu. Beklenen derecelerin altında kaldılar; bunu neye bağlıyorsunuz? Elvan'ın aldığı sonuç normal. Elvan'ın Avrupa Şampiyonluğu tam 'Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler' hesabıydı. Afrikalıların koşmadığı her yarışı Elvan kazanır. Afrikalılar koştuğu zaman ise işte böyle olur. Kenyalıları ve Etiyopyalıları geçmek zor.
Nevin 100 metre engelli yarışını kazanabilirdi. Onun kazanabileceği bir hızla koşulmuş. Ama kaç yarış yaptı Nevin?
Bir ona bakmak lazım. Bir de onu geçen 3 atletin kaç yarış yaptığına bakmak lazım.
İlk 3'te olanlar hemen hemen her hafta Diamond Lig'de yarıştılar. Nevin'in ise yarış sayısı üçü geçmiyor. Böyle olduğu zaman tabii fazla koşanlar çok büyük avantaj sağlıyorlar.
Biz atletlerimizi nadasa çekmeyemeraklıyız. Nedense!.. Bir türlü yarıştırmıyoruz.
Nevin'den eğer uluslararası alanda başarı istiyorsak ki bunun ilk hedefi 2012 Londra Olimpiyatları... Nevin'i bütün rakipleri gibi her hafta bir uluslararası yarışta koşmasını sağlamamız lazım. Yoksa senede 2 yarışla atlet olunmaz.
* * *
FUTBOLCULAR HAREKETE GEÇMELİ
Transferin sona ermesine bir gün kala Atletico Madrid, Galatasaray ve Arda Turan üçgeninde ilginç bir trafik yaşandı. 11 milyon euro'luk teklif faksı var ama teklifi yapanlar ortada yoktu. Onunla ilgili İspanya'dan gelen haberlere göre; bu transfer bir tezgâh. Atletico Madrid Kulübü ile profesyonel menajerler arasındaki bir tezgah. Bu tezgahları menajerler çok kuruyorlar. Ben Atletico Madrid'in, Arda'ya ciddi bir teklif yaptığını düşünmüyorum. -Galatasaray, transferin son gününde Misimoviç ve İnsua gibi iki güçlü isimi kadrosuna kattı. Bu iki futbolcu Galatasaray'daki sorunları çözebilir mi? Galatasaray'ın elinde geçen sene Türk futbol tarihinin en iyi kadrolarından biri vardı. Ama hiçbir şey yapmadı.
Fenerbahçe'nin 10 puan arkasında bitirdi, Avrupa'da da hiçbir şey yapamadı.
Bu sene de iyi bir kadro vardı elinde. Karpaty gibi Avrupa futbolunda adı geçmeyen bir takımı, yenemeyerek elendiler. Yani işin başında Rijkaard olduğu zaman kadroda onun ya da bunun olması beni bir Galatasaraylı olarak heyecanlandırmıyor. Dünya karmasını versen adamın eline yapacağı bir şey yok.
Galatasaray'ın tıpkı o hocasız olduğu dönemde ağabeyler olarak Hakan Şükür ve Hasan Şaş'ın takıma el koyup, şampiyon yaptıkları gibi bir futbolcu hareketine ihtiyacı var. Çocuklar birlik olursa 'Arkadaşlar biz Galatasaray'ız.
Kenar ne olursa olsun bizim canla başla oynamamız lazım' havasına girerlerse bir şeyler yapabilirler.
Ama Rijkaard gibi hocalık özürlü bir adam ile transferin bir fayda getireceğine inanmıyorum.