Türk futbol tarihimizin ÜÇ BÜYÜK KULÜPTE FORMA GİYEN ender futbolcularından olan, ancak Emre Aşık dendiğinde Galatasaray ile özdeşleşen, karakteri ve profesyonelliği ile verilen görevin en iyisini yapmaya çalışan ve artık Türk Futboluna teknik adam olarak hizmet vermenin adımlarını atmaya başlayan EMRE AŞIK önemli açıklamalar yaptı.. G.SARAY, RİJKAARD, ARDA, AYKUT KOCAMAN, LUCESCU, LİNCOLN ve F.BAHÇE MAÇLARI İLE İLGİLİ NELER SÖYLEDİ.. İŞTE DETAYLAR
Cimbom’un eski futbolcusu, “Rijkaard geçen sezon takımı üçüncü yapabildi. Onun yerinde bir Türk teknik direktör olsa gönderilir miydi” sorusuna cesurca cevap verirken, Hollandalı hocanın bu sezon çok başarılı olacağını iddia etti.
EMRE Aşık, 3 büyük takımda da forma giyme onuruna erişen ender futbolculardan biri. Özellikle milli takımlar kariyeri inanılmaz...
U18’ler seviyesinde 1992 Avrupa Şampiyonluğu, Ümitler’de 1993 Akdeniz Oyunları Şampiyonluğu ve A Milli Takımlar düzeyinde de 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonası üçüncülüğü yaşadı.
Kulüpler bazında da Galatasaray ile 1 lig, 1 UEFA Süper Kupa ve 1 TFF Süper Kupası kazanan Aşık, her ne kadar yeşil sahalara veda etmiş olsa da futbolun içinde kalmaya kararlı.
Yönetici olarak Türk futboluna hizmet etmeyi planlayan Aşık, İngilizce dil kursu ve sportif direktörlük eğitimi için 6 aylığına ABD’ye gitti. ABD yolculuğu öncesi Bebek’teki evinde bizi ağırlayan Emre Aşık, sorularımızı yanıtladı...
- Frank Rijkaard nasıl bir teknik direktör? Bunu bir de sizden dinlesek..?
Kendi oynatmak istediği ve bu zamana kadar çalıştırdığı takımlardaki sistemi Galatasaray’a uygulatmaya çalışıyor. Tabii bu yeni sisteme uyum sağlamak kolay olmuyor, bazı sıkıntılar yaşanıyor. Öte taraftan Rijkaard karakter olarak çok tatlı ve iyi bir insan. Hala Florya’ya gittiğim zaman beni bir arkadaşı, oğlu gibi kucaklıyor. Ben çok seviyorum onu.
Herkese aynı mesafede
- Bazıları Rijkaard’ı fazla ‘cool’ buluyor...
Ben bu görüşe hiç katılmıyorum. Kendi yaşadıklarımdan örnek verecek olursam; geçen sezon bazı dönemlerde oynadım, bazı dönemlerde oynamadım, biz her zaman selamlaştık, sohbet ettik. Herkese aynı mesafedeydi.
- Rijkaard ilk geldiği sezon Galatasaray’ı üçüncü yaptı. Sizce onun yerinde bir Türk teknik direktör olsa gönderilir miydi?
Gerçekleri konuşalım; tabii ki gönderilirdi.
- Florya’ya sık sık uğrayıp futbolcularla bir araya geldiğinizi biliyoruz. Bu sezonki Galatasaray için ne düşünüyorsunuz?
Sezona iyi başlayamadılar ama peş peşe gelen 3 galibiyet takıma iyi bir hava getirdi. Galatasaray’ın daha sert oyunculara ihtiyacı vardı, bu sene yaptıkları transferlerle bu açığı büyük ölçüde kapattılar. İnşallah bu sene Galatasaray ve Rijkaard çok başarılı olacak.
Onlar rahip ya da rahibe değil ki
- Siz futbol oynadığınız dönemde manken Aysun Kayacı ile uzun süreli bir beraberlik yaşadınız. Arda da dizi oyuncusu Sinem Kobal ile birlikte. Ve çok fazla göz önündeler diye eleştiriliyorlar. Tecrübelerinizin ışığında onlara ne tavsiye edersiniz?
Onlar da rahip ya da rahibe değiller ki, hep evde oturacaklar. Hayat böyle geçmez yani. Ama benim onlara tavsiyem; yurt dışında daha fazla tatillerini geçirsin. Onların sıkıntısını da anlıyorum. Çok fazla rahat yaşayamıyorlar. Biraz da insanların köstek değil, destek olması gerekli.
- Arda Turan’ı Avrupa’dan birçok kulübün istediği malum... Sizce Adnan Polat bu futbolcuyu satmamakla doğru mu yapıyor?
O, baba ile oğul arasında olan bir şey. Aile arasında kendileri halletmişler, bize saygı duymak düşer. Ama ben Arda’nın Avrupa’ya gitmesini istiyorum. Ve ona bunu sürekli söylüyorum. Bu sezon Galatasaray’ın Arda’ya, takım kaptanı ve lider olarak ihtiyacı vardı. Zaten oynamadığı maçlarda bakın, bu açıkça belli oluyor. Arda Avrupa’ya gitmemekle Galatasaray için özveride bulunmuş oluyor aslında.
- Kaptanlık, sence Arda’ya ağır mı geldi?
Bana göre kaptanlık bandı, sorumluluğu Arda’ya yakıştı. Avrupa’da da birçok büyük kulüpte bunların örneklerini görüyoruz.
Haftada 3 maç bize ağır geliyor
- Galatasaray geçen sezon neden şampiyon olamadı?
Bir kere şunu kabul edelim; biz İngiltere gibi olamayız. Haftada 3 maç oynayacak tempoya sahip değiliz. Biz bunu kaldıramıyoruz. Haftada 3 maç oynadığımız dönemde çok fazla sakatlık ve yorgunluk problemi yaşadık. Açıkçası bizde de çok büyük suç var. İşimize daha fazla, dört elle sarılabilirdik ama bunu yapamadık.
Fener’e kimyamız da tutmuyor şansımız da
“Fenerbahçe Stadı’nda her şey büyülü gibi oluyor. Ayaklarımız mı gitmiyor, anlamış değilim. Kalemize iki defa geliyorlar, ikisi de enteresan şekilde gol oluyor.”
- Galatasaray olarak Kadıköy’de bir Fenerbahçe sendromu yaşadığınız tartışılmaz. Sizce bunun sebepleri ne olabilir?
Fener Stadı’nda bilmiyoruz neden oluyor. Gidiyoruz, hırslı, inançlı ama bir türlü onlara kimyamız da şansımız da tutmuyor. Her şey büyülü gibi oluyor. Ayaklarımız mı gitmiyor, ben de anlamış değilim. Maça iyi başlıyoruz ama bize iki defa geliyorlar, ikisi de gol oluyor. Birinin sırtına, ayağına çarpıyor ve enteresan şekilde gol oluyor. Başka maçlarda olmayacak goller bizde oluyor.
- Aykut Kocaman, sizin hem eski takım arkadaşınız hem de hocanızdı. Ne dersiniz, Fenerbahçe’de başarılı olabilir mi?
Söz konusu olan 3 büyükler ise sabretmek biraz daha zor oluyor. 1-2 kötü sonuç alındığında hemen koltuğunun tehlikede olduğunu hissediyorsun. Daha doğrusu hissettiriyorlar!
Benim tanıdığım Aykut Kocaman, kendi oyun karakterinden vazgeçmez. İnandığı sistemde devam eder. Ben, sabrederlerse Aykut hocanın başarılı olacağına inanıyorum.
Lucescu’nun tam tarif ettiği şekilde gol yerdik!
- Mircea Lucescu ile Galatasaray ve Beşiktaş’ta oynarken birlikte çalıştınız. Sizce Lucescu neden Türkiye’de bu kadar başarılı oldu?
Çünkü Lucescu sistemi ve futbolu iyi bilen bir adam. İtalya’da çalışmasının da avantajları var. Dersini çok iyi çalışırdı. Bize hep anlatırdı rakipleri; ‘bakın, şu ortalar, şu pas atar ve şu golü bu atar dikkat edin’ derdi. Ve biz de anlattığı gibi golü yerdik (kahkahalar)...
Elano’yu biz de anlayamadık
- Brezilya Milli Takımı’nda neredeyse direkt oynayan Elano, G.Saray’da neden bekleneni veremiyor?
Elano gerçekten çok enteresan. O konuda ben de bir fikir sahibi değilim. Brezilya Milli Takımı’nda çok iyi oynuyor. Ama bizim takıma bir türlü adapte olamadı.
- Elano gibi Brezilyalı olan Lincoln de de buna benzer sıkıntılar yaşanmıştı?
Lincoln iyi bir oyuncu. Ama derseniz, “Sen bu takımın antrenörü olsan oynatır mıydın?” Asla oynatmazdım... Çünkü takım için değil tribünlere oynayan bir futbolcu. İyi olduğu zaman maç kazandırabilen bir oyuncu ama her zaman öyle olmuyor. Lincoln, asla güvenilip yola çıkılacak bir futbolcu değil.
- Keita’nın da özel yaşamındaki tutarsızlıklar nedeniyle gönderildiği söyleniyor...
Evet, Keita da takım oyuncusu değil. Bize çok maç kazandırdı ama Galatasaray’ın oyuncusu değildi.