Toprağı üzerimden atarak, altmışlı yaşlarında kendi halinde bir nine olsaydım. Gün geçtikçe kendimi daha iyi hissetseydim. Vücudumdaki tüm hastalıklar yavaş yavaş azalmaya başlasaydı. Ellili yaşlarıma geldiğimde benden önce ölen eşimle tekrar birlikte olsaydım. İkimiz mutlu mesut olsaydık. Zaman geriye doğru geçse kırklı yaşlarıma gelseydim. Rahat rahat gezip dolaşabilen komşularıyla eğlenebilen bir kadın olsaydım. Önce özür dilesem gönüllerini alsam daha sonra kırsaydım. Otuzlarıma gelip çocuklarımın okuldan gelişini heyecanla bekleseydim. Ailecek gezmelere cıksak, akşam birlikte oturup televizyon izleyebilsek… iş hayatımda önce hatalarımın bedelini ödesem kaybetsem, zarara uğrasam, ekonomik sıkıntılar çeksem sonraysa kazansam, ekonomik hiçbir sıkıntım olmasa… Önce kız kardeşimin mezarına gidip ağlasam, sızlasam… Daha sonraysa kız kardeşimle tekrar yaşasam. Kim bilir değerlerini ne kadar iyi bilirdim kaybettiklerimin… Yirmili yaşlarıma gelsem eşimle ilk tanıştığım zamanları yaşasam. Üniversiteli olsam önce sınıfı geçsem sonra rahat rahat çalışsam… Üniversitedeki arkadaşlarımla gezip eğlensem sonra zaman geçse onlarla yeni tanışsam daha da geçse zaman, kaldığım bir seneki derslerin finallerini versem sonra yaşasam rahatça… On sekizli yaşlara gidip deli dolu zamanlar geçirsem… Önce üzülsem aşklar için sonra yaşasam aşklarımı. Liseli olsam önce azar işitip sonra okulu assam, önce karneyi alıp notlarıma göre ders çalışsam. İlkokula başlasam masumlaşsam iyice. Dışarı çıkıp sokaktaki çocuklarla seksek oynasam. Eve gitsem annem yemeği hazırlamış olsa yesem… küçülsem küçülsem okuma-yazmayı unutsam. Annem üzerimi giydirse, ayakkabımın bağcıklarımı bağlasa. Zaman geçse yürümeyi unutsam, kucağa alınmaya başlasam. Konuşamayı bıraksam ağlayıp pışpışlansam. Herkes beni çok sevse… Küçülsem yeni doğduğum zamanlara gitsem. Bir hastanede annemin karnına yerleştirilsem, dokuz ay sonra yok olsam. Ah! Ne güzel olurdu hayatı tersten yaşasam…
MESAFE