ZEYTİN AĞACININ TARİHÇESİ
Ege denizinin Santorini Adasında yapılan arkeolojik kazılarda çıkan zeytin çekirdek ve yaprak fosillerinin M.Ö. 3700 yılına ait olduğu bilim adamları tarafından tespit edildi. fakat ilk zeytin ağacının nerede ve kimler tarafından ehlileştirildiği bilinmemektedir. Zira günümüzdeki zeytin ağaçları yabani ağaçların aşılanarak ehlileştirilmiş, bol ürün veren şeklidir.
Zeytinin bir kültür bitkisine dönüşmesi tunç devrinde olup M.Ö.3000 yılına rastlamaktadır. Zeytin ağacının ilk görüldüğü yer Doğu Akdeniz bölgesidir veya böyle zannedilmektedir.
Anadolu'dan getirtilen fideler Girit adasına dikildi. Bu ada 3000 yıl boyunca zeytin ağacı kültürünün tüm akdenize yayılması için büyük rol oynadı. Zeytinin ve yağının elde edilme teknolojisi, depolanması, ticareti hep burada olgunlaştı. Elde ettikleri zeytinyağını diğer ülkelere ihraç ettiler. Bu adada yapılan kazılarda Knossos ve Faitos saraylarının yıkıntılarında zeytinyağının elde edilişiyle ilgili değerli belgeler ele geçti.Zeytinyağının üretimi saklandığı küpler, zeytinlikte dans eden insanları gösteren duvar resimleri vs.
Daha sonra bu ticaret Fenikelilere geçer. Zeytin fideleri İtalya ve İspanya'ya taşınır ve oralara dikilir.
Antik Yunan'da mitolojik olarak bilim tanrıçası Athena aynı zamanda zeytin ağacının koruyucu tanrıçası idi.
Aristo bu ağaç hakkında eserlerinde geniş felsefeye yer vermişti. Eflatun eserlerinde üzüm asması yyanında zeytin ve yağının eşsiz bir gıda olduğunu yazmıştı. Atinalılar yıllık kişi başına 30 litre zeytinyağı tüketiyorlardı.
Romalı tarihçi Plinius, ki Naturalis Historia adlı eserinde zytin ağacına büyük yer ayırmıştır. Hiç bir bitkinin meyvesinin zeytinle karşılaştırılamayacağını üzerine basa basa belirtmiştir. özellile zeytinyağı gıda olmanın yanı sıra vücut bakımı için en değerli madde idi. Yaraların iyileştirilmesi için kullanılan merhemin elde edilişinde kullanılıyordu. Bu yağ aynı zamanda saray, tapınak, sokak ve diğer mekanların aydınlatılmasında kullanılıyordu. Ayrıca bir çok maddenin konserve edilmesinde de kullanılıyordu.
Eski Mısır Firavunu Tutannamon'un zeytin dallarından örülmüş tacı adaletin sembolüydü.
M.Ö. 1035 yılında tahta çıkan ilk İsrailoğullarının kralı Soul'un alnına zeytinyağı sürülerek kutsanmıştı.
Roma 'da Coliseum'da galip gelen gladyatörün başına zeytin dalından bir taç konurdu. Gücün simgesi olan bu taç savaştan zaferle dönen Roma imparatorunun da başına konurdu.
Ege denizinin Santorini Adasında yapılan arkeolojik kazılarda çıkan zeytin çekirdek ve yaprak fosillerinin M.Ö. 3700 yılına ait olduğu bilim adamları tarafından tespit edildi. fakat ilk zeytin ağacının nerede ve kimler tarafından ehlileştirildiği bilinmemektedir. Zira günümüzdeki zeytin ağaçları yabani ağaçların aşılanarak ehlileştirilmiş, bol ürün veren şeklidir.
Zeytinin bir kültür bitkisine dönüşmesi tunç devrinde olup M.Ö.3000 yılına rastlamaktadır. Zeytin ağacının ilk görüldüğü yer Doğu Akdeniz bölgesidir veya böyle zannedilmektedir.
Anadolu'dan getirtilen fideler Girit adasına dikildi. Bu ada 3000 yıl boyunca zeytin ağacı kültürünün tüm akdenize yayılması için büyük rol oynadı. Zeytinin ve yağının elde edilme teknolojisi, depolanması, ticareti hep burada olgunlaştı. Elde ettikleri zeytinyağını diğer ülkelere ihraç ettiler. Bu adada yapılan kazılarda Knossos ve Faitos saraylarının yıkıntılarında zeytinyağının elde edilişiyle ilgili değerli belgeler ele geçti.Zeytinyağının üretimi saklandığı küpler, zeytinlikte dans eden insanları gösteren duvar resimleri vs.
Daha sonra bu ticaret Fenikelilere geçer. Zeytin fideleri İtalya ve İspanya'ya taşınır ve oralara dikilir.
Antik Yunan'da mitolojik olarak bilim tanrıçası Athena aynı zamanda zeytin ağacının koruyucu tanrıçası idi.
Aristo bu ağaç hakkında eserlerinde geniş felsefeye yer vermişti. Eflatun eserlerinde üzüm asması yyanında zeytin ve yağının eşsiz bir gıda olduğunu yazmıştı. Atinalılar yıllık kişi başına 30 litre zeytinyağı tüketiyorlardı.
Romalı tarihçi Plinius, ki Naturalis Historia adlı eserinde zytin ağacına büyük yer ayırmıştır. Hiç bir bitkinin meyvesinin zeytinle karşılaştırılamayacağını üzerine basa basa belirtmiştir. özellile zeytinyağı gıda olmanın yanı sıra vücut bakımı için en değerli madde idi. Yaraların iyileştirilmesi için kullanılan merhemin elde edilişinde kullanılıyordu. Bu yağ aynı zamanda saray, tapınak, sokak ve diğer mekanların aydınlatılmasında kullanılıyordu. Ayrıca bir çok maddenin konserve edilmesinde de kullanılıyordu.
Eski Mısır Firavunu Tutannamon'un zeytin dallarından örülmüş tacı adaletin sembolüydü.
M.Ö. 1035 yılında tahta çıkan ilk İsrailoğullarının kralı Soul'un alnına zeytinyağı sürülerek kutsanmıştı.
Roma 'da Coliseum'da galip gelen gladyatörün başına zeytin dalından bir taç konurdu. Gücün simgesi olan bu taç savaştan zaferle dönen Roma imparatorunun da başına konurdu.
