Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak görülen geçici nörolojik disfonksiyon dönemidir. Bir çeşidi dışında (status epileptikus) nöbetler kısa sürelidirve genellikle saniyeler veya dakikalarca sürer. Konvilziyon terimi nöbet sırasında şiddetli kasılmalar olduğunu anlatmak için kullanılır. Fakat kasılmaların eşlik etmediği bir çok nöbet çeşidi de vardır. Epileptik nöbetlerde bilinç değişikliği olabilir veya olmayabilir. Yani kişi sonradan geçirdiği nöbeti hatırlayabilir veya hatırlamaz.
Genel nüfusun yaklaşık %2-5’inin ömürleri boyunca en az bir epileptik nöbet geçirdiği bilinmektedir. Ancak 1000 kişiden 4-12’si kronik veya aktif epilepsisi olduğu ileri sürülür. Nöbetlerin durma şansı epilepsinin erken evrelerinde daha yüksektir. Tam bir iyileşmeden sonra tekrarlama riski azdır. Uzun süredir devam eden epileptik nöbetlerde iyileşme olasılığı daha azdır. Epilepsinin yarıya yakını ilk 4-5 yaş içinde başlamaktadır.
Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
1- Kalıtımsal etmenler: Kendiliğinden ortaya çıkan epilepsileri altında genelde kalıtımsal etmenler ortaya çıkmaktadır. Çocukluk çağında ortaya çıkan epilepsilerde genetik açıdan kromozonlarda değişiklik olduğu kanıtlanmıştır. Epileptiklerin ailelerinde epilepsi veya epileptik nöbet öyküsüne sıkça rastlanır. 2- Beyin patolojileri: Doğum travması, beyin içi kanama, beynin oksijensiz kalması, beyinin infeksiyonları, metabolik bozukluklar yeni doğanda epileptik nöbetlere neden olabilir. Kafa travması, beyin damarları hastalıkları, beyin içinde oluşan kitleler v.b. erişkinlerde epileptik nöbetlere neden olabilir.
3- Sistemik patolojik süreçler: Sistemik hastalıklar metabolik ve toksik etmenler epileptik nöbetlere neden olabilir, fakat oluşan nöbetler neden olan etmen ortadan kaldığında kendiliğinden durur. Fakat bu etmenlar beyinde kalıcı hasara yol açarsa nöbetler temen ortadan kalkmasına rağmen devam eder. Bazı ilaçlarında duyarlı kişilerde epileptik nöbetlere yol açtığı bilinmektedir.
Epileptik nöbetler yapılan tetkikler sonucu beynin kaynaklandığı bölgesi dikkate alınarak parsiyel ve jeneralize diye ikiye ayrılır. Bazı nöbetler bebeklik döneminde oluştundan bunlar sınıflandırılamaz.
A-Parsiyel Epileptik Nöbetler:
Basit Parsiyel Nöbetler:
Bu nöbetlerde hasta nöbet geçirirken tek bir bulgusu vardır vücudun belirli bir bölgesini tutar. Örneğin bir ayakta yada kolda kasılmalar nitelikli epilepsi türüne basit parsiyel motor nöbetler denir. Bu türde nöbet başladığı yerde kalabildiği gibi belirli bir düzene göre ilerleyerek vücudun yarısını tutabilir. Örneğin elde başlayan konvülziyonlar sırasıyla ön kola, üst kola, yüze ve dile, sonrada alt ekstremitelere yayılabilir. Eğer vücudun diğer yarısına geçerse bilinç bozulabilir. Nöbet durduktan sonra kasılmaların geliştiği tarafta kuvvetsizlik olabilir. Bunun dışında basit duyusal nöbetler gelişebilir bu türde bir ekstremitede, genellikle elde ve parmaklarda uyuşma-karıncalanma, yanma ve nadiren ağrı gibi kısa süren belirtiler oluşabilir. Bu belirtiler lokal olabileceği gibi vücudun bir yarısını sarabilir. Deri yüzeyinde renk değişiklikleri (kızarma-solma), sesler duyulması, kan basıncı değişiklikleri, sadece bilinç bulanıklığının eşlik ettiği bir çok çeşit parsiyel epileptik nöbetler oluşabilir.
Kompleks Parsiyel Nöbetler:
yukarıda sözü edilen nöbetlere bilinç bozukluğu eşlik ettiğinde kompleks parsiyel nöbetler teriminin kullanılması önerilir. Duyusal nöbetlerde parsiyel epileptik nöbetlerden farklı olarak hissedilenler basit ışık çakması veya şekilsiz bir görüntü yerine hastanın geçmiş yaşamından bir sahne, görüntüleri, sesleri, kokuları, lezzetleri, duygularıyla tekrar yaşanır. Fakat hastalar hissettiklerin şeylerin gerçekle bağdaşmadığının bilincindedirler.
B-Jeneralize Epileptik Nöbetler:
Jeneralize epileptik nöbetleri birkaç başlık altında toplamak mümkün. Petit mal dediğimiz ve ani bilinç kaybı ile birlikte konuşma yürüme, yeme gibi motor aktivitelerin kesilmesiyle niteli şekli en sık görülenidir. Nöbet sırasında vücut pozisyonu korunur ve hasta yere düşmez, gözler bakakalmış gibidir, iletişim kuramaz ve hasta etrafının farkında değildir. Ani iletişim bozukluğu, tek bir kasta veya kas grubunda ani, kısa süreli kasılmalar v.b. şekillerde ortaya çıkabilir. Hastada bilinç kaybı oluşur.
Epilepsinin acil müdahale gerektiren epileptik nöbetlerin aralarında normal dönem olmadan, ardarda birbirlerini izlemesi şeklinde ortaya çıkabilir. Normal koşullarda epilepsi tanımına uygun olarak, ilk epileptik nöbeti izleyen bir yıl içinde en az bir nöbet daha geçiren hastalara antiepileptik tedavi başlanır. Kullanılacak ilaç nöbet tipine göre seçilir. Tedavide bazen tek ilaç kullanımı yeterli gelmediğinde çoklu ilaç kullanımı uygulanabilir. Tedavide ilacın kullanımından çok bu ilacın kan seviyesi tedavide önemlidir. Bazı ilaçların yeterli kan seviyesine ulaşması 14-30 gün alabilir. Tedavide asıl amaç nöbetlerin durdurulmasıdır ve verilen ilaç tedavisi ile yüksek oranda nöbetler durdurulmaktadır. Nöbetleri tam olarak durdurulmuş hastalarda tedaviye aynı ilaç ile ortalama 3-5 yıl devam edilebilir. Bu nedenle doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaç kesilmemelidir. Bu sürenin sonunda ilaç kesildikten sonra tekrar nöbet geçirme riski %25 kadardır. İlaç kullanmaya başladıktan sonra ilk haftalarda ilaca bağlı vücutta bazı tepkiler görülebilir. Tedavinin başlangıcında deri döküntüleri olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavinin ilk bir ayı içinde birkaç kez tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testlerinin kontrolü için doktora başvurulmalıdır. Tedavinin en uygun ilaç ile uygun dozda, sürede yapılması hastalığın tedavisinde çok önemlidir. Bu nedenle tedavinin her aşaması uzman hekim tarafından takip edilmelidir